Sn. TAVİLOĞLU, öncelikle saygılarımı sunuyorum. Kesinlike zor, idealizm gerektiren ve insanlığa bu kadar hizmet eden bir mesleğin, yine çok çok önemli bir dalının başarılı bir temsilcisi olmanızdan dolayı saygılarımı sunuyorum.

Hocam ilk kez mart 2010' da, yani 27 yaşımda anüse çok yakın bir noktada perianal apse ile karşı karşıya kaldım. Başına gelince öğreniyor insan; meğer o kaslar sadece boşaltım esnasında değil, öksürürken, hapşırırken bile çalışırmış! tabii bu öyle bir anlık acıya sebep oluyordu ki öksürmekten korkmaya başlamıştım. Büyük abdest zaten imkanzsızlaşmıştı.
Netice itibariyle Cerrahi müdahale ile apse drene edildi. Ancak bu noktada söylemeden geçemeyeceğim şey; benim mi canım çok tatlı bilemiyorum ama lokal anesteziye rağmen baya acılı ve ağrılı oldu benim için ve gayrı ihtiyari bacaklarımı zaman zaman salladım acıdan (ceviz büyüklüğünde olduğu söylenmişti muayene neticesinde). Doktor da bayağı zorlandı tahmin ediyorum.

Neyse, bundan 6-7 ay sonra, yani ekim 2010' da apse aynı yerde nüksetti. Yine bu sefer, öncekinin de bıraktığı olumsuz etki ile günlerce internette araştırmama rağmen, cerrahi müdahale dışında bir çözüme rastlamadım ve istemeye istemeye gittim. Bu seferki hekim, 'sen şimdi rahat durmazsın, bu apsenin de iyice temizlenmesi gerekir' diyerek bölgesel-spinal anestezi uyguladı ve en azından acı çekmeme anlamında çok memnun kaldım. Kendi adıma, bununla ilgili bundan sonraki operasyonlarda bu ikinci anestezi yötemini istemeyi düşünüyorum, bazı riskleri olduğunu bilsem de! Hocam gerçekten de insanın perianal apse yaşamamak için yapabileceği HİÇ birşey yok mudur? Anüs kaslarını çok çalıştırmak, amiyane tabirle çok ıkınmak buna sebep olan bir şey midir?

Hocam bahsettiğim bu ikinci operasyonu gerçekleştiren hekim bana; apse nüksünün, fistül varlığına, bunun da nüksün yinelenecek olmasına işaret ettiğini; bu yüzden bununla ilgili bir veya birkaç operasyon daha geçirmem gerekebileceğini, fakat bunun mutlaka genel cerrahinin bu alanında uzmanlaşmış ve benzeri operasyonları çokça gerçekleştirmiş bir hekim tarafından yapılması gerektiğini söyledi ve dürüst olmak gerekirse böyle bir ameliyatı göze alamadığını ve kendisinin yapamayacağını söyledi.

Şu an için herhangi bir hekimin kontrolünde değilim. Ancak bu apseyi tekrar yaşamak istemiyorum. Dolayısıyla gerekeni yapmak istiyorum. Fakat öyle anlaşılıyor ki; doğru hekim tercihinin çok önemli olduğu bir konu. Ve gerçekten çok kararsız kaldım. İstanbul' da yaşıyorum. İsim vermenizi isteyemeyeceğim ama fakülte ve eğitim araştırma hastanelerindeki hekimlerimize bu konuda ne derece güvenebiliriz. Ya da en azından bu konudaki çalışmalarıyla diğerlerinden brz daha ön plana çıkmış bir resmi hastahanemiz var mıdır? Çünkü herkes birşeyler söylüyor ve ben artık hepsini unutup son kez bu konudaki bir uzmanın, ki eğer mahsuru yoksa, sizin bu konudaki öğütünüzü alıp, vakit kaybetmeden haerekete geçmek istiyorum..

Tekrar saygılar. Hastalarınıza şifa vermeye devam etmeniz dileğiyle...

Size geçmiş olsun, komplike bir makat apsesi (anorektal apse, anal apse, perianal apse) vakasına, çok güzel bir örneği teşkil ediyorsunuz. Mart ve Ekim 2010’da iki kez makat apseniz cerrahi yöntemle boşaltılmış (drenaj işlemi). Size ikinci cerrahın belirttiği gibi, makat apselerinden sonra zaten yaklaşık % 50 oranında makat fistülü (anorektal fistül, anal fistül, perianal fistül) gelişir. Bu nedenle, değerli meslektaşımın belirttiği gibi, sizin artık detaylı olarak tetkik edilmeniz ve şayet varsa bu makat fistülü nedeniyle de bir cerrahi girişim geçirmeniz gerekir. Burada en önemli nokta sizin sorduğunuz soruda yatıyor, ‘acaba tekrar makat apsesi olmasın diye ne önlem alabilirim? ’. Açıkçası bu sorunun cevabı çoğu zaman yoktur. Zira makat apsesi; makat bölgesinde içinde iltihap dolu bir kesecik oluşmasıdır. Makatta apse makat bölgesindeki makat kanalındaki (anal kanal) dişli çizgiye (linea dentata) açılan 4 ile 10 adet salgı bezinin tıkanması ve iltihaplanması ile gelişir. Kalın barsak iltihapları, aşırı ishal gibi durumlar makatta apse gelişmesine neden olabilirler. Burada altta yatan sorun, bu bahsi geçen salgı bezlerinin iltihabı (anal kriptit) veya makat fistülü olabilir. Öncelikle, bu sorunun kökenine inip hastalığı tedavi etmek ve bundan sonra bu hastalıktan kutrulmak gerekir. Makat bölgesinin düzenli oturma banyoları yaparak hijyeninin sağlanması bu konuda yardımcı olabilir. Ancak, burada önemle bilinmesi gereken bir nokta belirli bir diyet yada gıda tercihi, veya yaşam şeklinin değiştirilmesi ile çoğu zaman makat apsesi gelişiminin önlenemeyeceğidir. İkinci değindiğiniz noktada bence çok önemli. Meslektaşım çok makul bir yaklaşımla iki kez makat apsesi sorunu yaşadığınız için bağırsak cerrahisi (kolorektal cerrahi, koloproktoloji, proktoloji) ile yoğun olarak uğraşan bir cerrahın bu konuyu ele almasının daha uygun olacağını vurgulamış, bende bu karara aynen katılıyorum. Bu arada doktor adı sormamışsınız, ancak fakülte ve eğitim hastanelerindeki doktorlara güvenip güvenemeyeciğinizi sormuşsunuz ve ‘İstanbul’da bu konudaki çalışmalarıyla daha ön plana çıkmış bir resmi hastahanemiz var mıdır?’ diye de eklemişssiniz. Benim size ‘şu fakülte iyidir’ veya ‘şu eğitim hastanesi iyidir’ şeklinde yol gösterebilmem hem mümkün değil, hem de etik değil. Nedenine gelince şu anda İstanbul’da bağırsak cerrahisi ile yoğun uğraşan ve bu konuda poliklinik hizmeti veren birçok Tıp Fakültesi ve eğitim araştırma hastanesi var, bir diğerine haksızlık yapmak istemem açıkçası. Sizin sadece araştıracağınız, bu poliklinik hizmetini veren bir kamu kuruluşudur. Konu hakkında daha detaylı bilgiyi, danışmanlığını yaptığım www.hemoroiduzmani.com sitesinde bulabilirsiniz.

Saygılarımla,

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu
Genel Cerrahi Uzmanı
www.taviloglu.com
www.genelcerrah.com
www.drtaviloglu.tv
www.barsakcerrahisi.com